Elimden geldiğince tiyatroya gitmeye çalışıyorum.Fakat özel tiyatroların bana göre biraz pahalı olmasından genelde tercihim Şehir Tiyatroları oluyor.Doğrusu son zamanlarda gittiğim oyunları çok beğendiğimi söyleyemem fakat bu oyun Şehir Tiyatrolarına bakış açışımı değiştirdiğini söyleyebilirim.
Hitler'in iktidara gelme arifesindeki yıllarda oyunumuz geçiyor. Faşizimin yükselmeye başladı dönemde geçen oyun bir Amerikalı yazar ve Berlin'deki bir gece klübünün etrafından dönmeye başlıyor. O dönemin yoksullukları, siyasi çekişmeleri ve insan ayrımcılığını anlatan hem eğlenceli hemde alt metinleri ile sosyal mesaj ve tarihi bilgi aşılayan bir oyun olduğunu söyleyebilirim.
Oyun ilk başladığı andan itibaren güzel müzikleri ve Mert Turak'ın yüksek enerjisi sizi içine alıyor. Birinci perde hızlı başlayıp durağanlaşsa da insanı sıkmadan ve eğlendirerek devam ediyor.İkinci perde de olayların detayları, dönemin siyasi hareketleri ve insan manzaralı ortaya çıkarak insanı iyicene içine alıyor. İkinci perde boyunca enerji düşmeden devam ediyor ve oyunun sonuna kadar sizi içinde tutabiliyor.
Oyuncu performansları genel de başarılı ve güzeldi. Oyuna Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesinde gittiğim için ve orada da orkestra çukuru olmamasından mı yoksa oyun gereğimi bilmiyorum ama orkestra sahnede bir platformun üzerinde görünür şekilde duruyordu.Keşke orkestra elamanlarıda o döneme ait kıyafetler giyseydi o zaman daha hoş ve tamamlayıcı bir görüntü ortaya çıkabilirdi.
|
