Lizbon (Portekiz/Portugal) İstanbul'un ikizi varmış...

By . - 09:36





Iberia yarım adasının bir diğer ülkesi, Portekiz’in en büyük şehri ve başkenti olan Lizbon. 

Atlantik okyanusun kıyısında olan ve İstanbul’daki Haliç’e benzer girintiye sahip bir şehir Lizbon. Lizbon’un bir diğer İstanbul ile benzeyen yanı da yedi tepe üzerine kurulmuş olması. Ama belirtmeden geçmeyeyim ki trafik konusunda da İstanbul ayarında olmasa da bir çok Avrupa ülkesinden vahim durumda.

Lizbon diğer tarihi geçmişi olan Avrupa şehirleri gibi direk sizi içine alıyor demek  pek doğru olmaz. Oldtown bölgesinde bunu hissedebiliyorsunuz fakat bunun yanın da gezerken bu hissiyatın oluştuğunu söylemek pek mümkün değil.

Santa Maria de Belem muhakkak görmeniz gereken bir bölge. Özellikle Belem’in tepesinden Lizbon’u izlemek ve aşağıda yere işlenmiş şekilde bulunan Dünya Haritasına bakmak insanı faklı düşüncelere sevk ediyor. Bunun dışından Rua Augusta bölgesi ve Restauradores Meydanı görülmesi gereken diğer yerler. Zaten bu bölgeyi gezdiğiniz de Lizbon merkezini de bir ölçüde bitirmiş oluyorsunuz. Bunun dışından Tejo Nehri üzerinde bulunan Vasgo de Gama köprüsü de Avrupa’nın en uzun köprülerinden biri. Haliç üzerine yapılan metro köprümüz de görüntü olarak oradan kopya çekilmiştir. Zaten ekipmanlar da Portekiz’den satın alınmıştı diye hatırlıyorum.





















Bunun dışında şehir inişli çıkışlı olmasından ötürü şehrin belli yerlerinde asansörler mevcut bunları kullanıp şehri yukardan izleyebilir ve merdiven çıkmaktan da kurtulmuş olursunuz.    







Bana garip gelen bir şey ise bizdeki seyyarda kestane pişirip satma kültürü onlarda da var. Fakat tek bir farkla, kabuklu kestanenin üzerine pudra şekeri döküp pişiriyor ve o şekilde satıyorlar. Ama bana sorarsanız tadında bir fark olmamasına karsın dış yüzeyde yanan şeker  de hoş olmuyor.

Belem Köprüsü






Lizbon’a geldiğinizde gitmeniz gereken şehrin biraz dışında ki Cabo Da Roca. Burası Lizbon’a yaklaşık olarak 30 dakika uzaklık da olan Avrupa’nın en batı ucu. En uçta bir feneri bulunan yeşillikler ve dik bir yamaca sahip bir bölge. O noktadan itibaren Avrupa kıtası son buluyor ve Atlantik okyanusu başlıyor.


Şehrin içinde gezerken sürekli önünüzden geçen sarı tranvay şehre değişik bir tat katıyor doğrusu. Bunun dışından yanlış anımsamıyorsam üç adet de finiküler hattına sahipler. Yazıyı yazarken daha net fark ettim Lizbon ile İstanbul’un çok fazla benzeyen yönü varmış.




Gece hayatı olarak gitmeden çok övgü duyduğum bir şehirdi Lizbon fakat tam bir hayal kırıklığı olduğunu söyleyebilirim. Barrio Alto bölgesi gece hayatının bulunduğu bölge. Tamamen ufak barlar ve salaş mekanlarda oluşan herkesin sokak aralarında içtiği ve içtiğini çıkardığı bir bölge. Ama bunun dışında şehrin diğer bölgelerinde farklı tarzlarda eğlence mekanları bulabilir ve eğlenebilirsiniz. Hatta maalesef ki ismini hatırlayamadım deniz kıyısında bir mekana gitmiştik. Üç kattan oluşan bu gece kulübü farklı müzik ve eğlence tarzlarını içinde barındıran bir mekandı ve çok eğlenmiştik.

Lizbon çok büyük beklentiler ile gitmememiz ve çok uzun plan yapmamanız gereken bir şehir bana kalırsa. Gidilip görülmeli çünkü Avrupa’nın en uç noktası olması, İstanbul’a benzer yapısı ve ne olursa olsun Avrupa başkenti olması sebebi ile faklı bir tat almanız mümkün. Benden size tavsiye beklentileri yüksek tutmamanız da yarar var.


Şehirdeki Asansörlerden Biri

Lizbon Sokakları

Rua Augusta

Cabo Da Roca

Cabo De Roca

Truinfo Takı



Lizbon'a Tepeden Bakış

  • Share:

You Might Also Like

0 yorum